- arap arap harflerinin harekeli hale gelmis, yani ustun, esre ve otre almis halleridir. ustun, esre ve otre, arapca harflerin okunurken mahrec kazanmasina sebep olur ve siradan arapca harfler olmaktan cikarir. arapca okumak ile kuran okumak teknikte ayni gibi gorunse de ayni degildir. oyle olsa idi kuran okuyan herkesin rahatlikla arapca okumasi da gerekirdi. harekeli hale gelmis, yani ustun, esre ve otre almis halleridir. ustun, esre ve otre, arapca harflerin okunurken öğrenir
28 Kasım 2018 Çarşamba
KUR'AN HARFLERİ ?
KURA'N NEDEN YAKILMAMALI?
Hz. Ali, Hz. Abdullah b. Mesud, Hz. Aişe, Hz. Abdullah b. Abbas gibi bazı sahabilerin elindeki Mushaflar, hususilik arz ediyordu. Daha Kur'an'ın vahyi tamamlanmadan, bu zatlar peyderpey gelen ayetleri kendilerine yazmaya başlamışlardı. Bu Mushaflar, onların kendilerine özel mushaflar olduğu için, ayetin manasını açıklayan bazı haşiye türü eklemeleri yazmakta bir sakınca görmemişlerdi. Halbuki daha sonra bu farklı ifadeler veya açıklamalar başkaları tarafından ayetin kendisi olarak değerlendirilebiliyordu.
Misal olarak, Abdullah b. Mesud'un mushafında meal olarak:
"(Hac mevsiminde) "Rabbinizden rızk istemenizde bir günah yoktur."(Bakara, 2/198) şeklinde yazılmıştı. Oysa parantez içindeki bilgi, onun Hz. Peygamber (a.s.m)'den öğrendiği ayetin bir açıklamasıdır.
İşte yedi lehçe, farklı telaffuz ve benzeri sebeplerden dolayı, Hz. Osman (ra) devrinde, -daha önce- Hz. Ebu Bekir (ra) döneminde bir araya getirilen ve daha sonra Hz. Hafsa (ra)'nın yanında bulunan Kur'an sahifeleri esas alınarak dört veya yedi adet Mushaf nüshaları düzenlenmiştir.
Ümmet içinde bu konuda birliği sağlamak maksadıyla, bazı kimselere özel Mushafları -sahabelerin onayıyla- yaktırmıştı. (bk. Suyutî, İtkan, I/134; Subhi Salih, el-Mebahis, s. 78-85).
Ünlü tefsir ve hadis âlimi İbn Kesir (ö. 774), söz konusu nüshalardan bir tanesini Şam'da Dimaşk camiinde gördüğünü söylemiştir. İbn el-Cezerî, İbn Fadlullah el-Umerî de bu Mushafı orada gördüklerini söylemişlerdir. (bk. el-Mebahis, s. 88-89).
* * *
KUR'AN'DA KAÇ CÜZ VARDIR?
Kuran’ın kaç ayet olduğu hususunda âlimler arasında ihtilaf
vardır. Fakat bu ihtilaf sadece numaralandırma hususunda olup Kurân’ın tümü
için her hangi bir ihtilaf söz konusu değildir. Çünkü âlimlerin hepsi Kurân-ı
Kerim'in bütünü için ittifaktadırlar.
Bazı âlimler, bir kısım uzun cümleleri iki-üç ayet
saymışken, bazısı tek ayet kabul etmiştir. Yine Şafiî âlimleri besmele-i
şerifi, başında zikredilen sure ile bir bütün olarak saydıkları halde Hanefi
âlimleri besmeleyi ayrı bir ayet olarak saymışlardır. Sure başlarındaki “yasin,
ha mim” gibi huruf-u mukattaa için de benzer durum geçerlidir.
İbn-i Abbas: 6616, Nafi: 6217, Şeybe: 6214, Mısır âlimleri:
6226, Arap dili ve edebiyatında dâhi olan belâgat âlimlerinden Zemahşeri ise;
Kurân’ın 6666 ayeti olduğunu söylerler.13. asrın müceddidi kabul edilen
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de 6666 görüşündedir.
Fakat günümüzde Kûfelilerin görüşünün kabul görülmesiyle tüm
Kur'ân-ı Kerimler 6236 ayettir.
Kur'an ayetlerinin sayisi:
• Kufelilere (Hz. Ali'ye) göre 6236
• Mekkelilere göre 6214
• Basralilara göre 6204
• Samlilara göre 6226 veya 6250
• Ibni Mes'ud'a göre 6218
• Ibni Abbas'a göre 6216
• Ismaili Medenî'ye göre 6214
• Ibrahimi Teymi'ye göre 6199
• Icmâ'ya göre ise 6666
Kur'an'in bir harfi dahi degisiklik arzetmez. Ancak sayfa
tanzimi degisik olabilir. Elimizde bulunan Kur'an'larda Fatiha suresi ve Bakara
suresinin ilk bes ayeti bir sayfa olarak hesaplanip toplam 604 sayfa olarak
belirlenmistir.
114 Sure, 6236-6666 ayet, 30 Cüz ve 604 sayfa
27 Kasım 2018 Salı
KURAN AYETLERİ
Ey Muhammed! De ki: "Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur'ân'ın benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine yardımcı olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir." (İSRA/88)
Bir de kendilerine ilim verilmiş olanlar, Kur'ân'ın şüphesiz Rabbinden gelen bir gerçek olduğunu bilsinler ve ona iman etsinler de kalpleri ona saygı duysun. Çünkü Allah, iman edenleri doğru yola eriştirir. (HAC/54)
Kendisinde şüphe olmayan bu kitabın indirilişi, âlemlerin Rabbi olan Allah tarafındandır.
Yoksa onu (Muhammed) uydurdu mu diyorlar? Hayır, o senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi korkutman için, Rabbin tarafından gelen bir haktır. Gerek ki, hidayeti kabul ederler. (SECDE/2-3)
O bir şair sözü değildir, siz çok az inanıyorsunuz.
Bir kâhin sözü de değildir, ne de az düşünüyorsunuz!
O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir. (HAKKA/41-43)
Bu Kur'ân, Allah'dan başkası tarafından uydurulamaz, lakin kendinden önceki kitapları tasdik eder ve o kitabı (levh-i mahfuzu) ayrıntılı olarak açıklar. Onda şüphe edilecek hiç bir şey yoktur. Elemlerin Rabi tarafından indirilmiştir. (YUNUS/37)
"Onu o (peygamber) uydurdu" mu diyorlar? De ki; "Haydi siz de onun gibi bir sûre getirin ve Allah'dan başka, çağırabileceğiniz kim varsa onu da yardıma çağırın. Eğer sözünüzde sadık iseniz (bunu yapın). (YUNUS/38)
Elif, Lâm, Râ. Bu Kur'ân öyle büyük bir kitaptır ki, insanları Rablerinin izni ile karanlıklardan aydınlığa, her şeye galip ve hamde lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için onu sana indirdik. (İBRAHİM/1)
Ona ne önünden, ne de ardından batıl gelemez. O hüküm ve hikmet sahibi, öğülmeye layık olan Allah tarafından indirilmiştir. (FUSSİLET/42)
Bu kitabın indirilişi, Azîz ve Hakîm olan Allah tarafındandır. (ZUMER/1)
KUR'AN NEDEN KALBİ YASİN
Yâsin Sûresi, Müslümanlar tarafından çok okunan bir sûredir. Diğer surelere göre daha fazla rağbet görmektedir. Peygamberimiz Hz Muhammed (asv)'in bu sûre hakkında söylediği ve okunmasını tavsiye ettiği çeşitli hadisler vardır. Bu hadislerden bazılarında soruda da geçtiği üzere "Yasin, Kur'an'ın kalbidir." ifadesi geçmektedir:
"Yâsin, Kur'ân'ın kalbidir. Allah'ı ve ahiret gününü arzu ederek Yâsin okuyan kimsenin geçmiş günahı affedilir. Onu ölülerinize okuyunuz." (Ebû Davud Cenâiz 20; İbn Mace, Cenâiz 4; İbn Hanbel, Müsned V, 26, 27)
Gerçekten bu sûre, kirlenen ruhlara ve canlara, temizlenmiş kanla sürekli olarak hayat bahşeden, çarpıp duran mânevî bir kalp durumundadır.
Fâtiha Sûresi hakkında, adeta Kur’ân’ın bir özeti olduğundan nasıl “Ümmü’l Kitab / Kitab’ın Anası” denmişse, Yâsîn Sûresi için de “Kur’ân’ın kalbi” denmiştir. Sûreye böyle denilmesinin bir nedeni, onun etkileyici bir üslupta ruhları harekete geçirmesi ve onları durgunluktan kurtarmasıdır.
Ayrıca nasıl ki kalp, vücudun emîridir, aynı şekilde Yâsîn Sûresi de Kur’ân sûrelerinin emîri hükmündedir.
Fâtiha Sûresi hakkında, adeta Kur’ân’ın bir özeti olduğundan nasıl “Ümmü’l Kitab / Kitab’ın Anası” denmişse, Yâsîn Sûresi için de “Kur’ân’ın kalbi” denmiştir. Sûreye böyle denilmesinin bir nedeni, onun etkileyici bir üslupta ruhları harekete geçirmesi ve onları durgunluktan kurtarmasıdır.
Ayrıca nasıl ki kalp, vücudun emîridir, aynı şekilde Yâsîn Sûresi de Kur’ân sûrelerinin emîri hükmündedir.
20 Kasım 2018 Salı
KUR'AN NEDİR?
Kur`an-ı Kerîm, Allah`ın insanlara indirdiği son Mukaddes
Kitaptır. Kur`an, son Peygamber Hz. Muhammed`e (asm) Cebrâil (as) tarafından
vahiy yoluyla indirilmiş ve ondan tevatür (*) yoluyla nakl edilerek günümüze
kadar gelmiştir. Kur`an-ı Kerîm ferde ve cem`iyete, bütün insan sınıflarına,
bütün memleketlerde ve bütün devirlerde insan hayatının bütününe, maddî -
mânevî bir hidayet rehberidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Çok teşekkür ederiz 😁😁
-
96/ el-Alâk -1-2-3-4-5- Oku! yaradan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir Alâk’tan yarattı. Oku!Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O Rab ki...
-
tanedir: Fethatân: İki üstün demektir. Kelimeyi “-en, -an” sesiyle bitirir. Eğer isim, yuvarlak te (ة) veya hemze ile bitmezse, iki...